28 Kasım 2011 Pazartesi

KANSERİN ÖLÜMÜ--MUTLAKA OKUYUN


Dikkat ettim uzun süredir bu tür bilgilendirme yazısı koymamışım .Bu mail daha öncede gelmişti bana yine gelince ben okudum belki arkadaşlarımın gözünden kaçmıştır diye düşünüp sizlerle paylaşmak istedim.Tabi bu bir mail doğruluk derecesi ne bilemiyorum.Zaten son yıllarda hepimizde sağlıklı beslenmeye karşı acaip bir ilgi alaka var herhalde buğdayın.kayısının bir zararı olmaz diyorum.Sağlıklı mutlu bir hafta diliyorum.Kimse hasta olması dert verip derman aratmasın.





Arkadaşlar. Yeniköy Mimarlar Sitesinde komşum ve meslekdaşıma 30 yıl evvel doktorlar 6 ay ömrü kaldığını söylediler. Ailesini bu sonuca alıştırdı; evin tüm ihtiyaçlarını gördü, temin etti; kendini ölüme hazırladı. Buğday çimlenmesinin hastalığa iyi geldiğini bir yerde okumuş. Evin bir odasına toprak döşedi; orada buğday yetiştirdi; buğday çimini mikserde öğüterek her gün ve devamlı içti. 30 yıldır yaşıyor. Artık çime de gereksinimi kalmadı. Sağlıklı günler dileğiyle...

Yılmaz Ergüvenç

Kesinlikle zararı yok, sınırlı yararı olabileceği, destek amaçlı kullanılmalarında sakınca olmadığı kanaati bildirildi. Saygılarımla arz ederim. Dr.
Şimdi internete bir bakayım böyle bir doktorumuz varmı acaba yoksa balon bir yazımı.
.
Bu mercimek siz buğdayı da bu şekilde çimlendirebilirsiniz .Şırası için su katacaksınız okadar.

Buğday çimi ekiniz ve yiyiniz, Buğday şırası yapınız ve içiniz.

Kanseri engelleyen besinlerin başında atalarımızın Orta Asya'da içtikleri Buğday şırası geliyor.

Klasik tedavi yöntemlerini reddeden tüm doktorların ortak iddiası, buğday çimi yenilmesi ve buğday şırası içilmesi Pakistan'daki Hunzakut Prensliği'nde kanserden ölüm yok. Ayrıca Hunzakutlular, acı badem ve kayısı çekirdeğini yiyorlar ve kansere yakalanmıyorlar. Türkiye'de acı badem ve kayısı tüketilen bölgelerde kanser vakalarının azlığı dikkat çekiyor.



Ödemiş'le Salihli arasında, binbir efsaneye konu olmuş Bozdağ'ın eteklerinde cennet gölcük kıyısında kanseri yenen, bu zaferi kazandıktan sonra mücadelesi herkese örnek olsun diyerek bir de kitap yazan Doktor İlhami Güneral ile sohbetimiz sürüyor.

Önemli olan bağışıklık sisteminin güçlendirilmesidir.

Bağışıklık sistemini güçlendirmek çok da zor bir şey değildir.

Buğday müthiş bir kanser ilacıdır.

Buğday şırası kanseri önler ve bu önemli bir bitkisel tedavi aracıdır.

Buğday çimi, bol klorofil maddesi dışında 100 kadar vitamin, mineral ve besin maddesi içerir.

Taze olarak kullanılan Buğday çiminde, aynı ağırlıktaki portakaldan 60 kez daha fazla C vitamini ve aynı ağırlıktaki ıspanaktan 8 kat fazla demir bulunmaktadır.

Buğdayın bir başka özelliği ise kandaki toksinleri nötralize eden maddeler içermesidir.

Sıvı oksijenle dopdolu olan buğday çimi doğanın en güçlü anti kanseri olan 'laetril' içermektedir.

Izgara etler ve füme besinlerin kanserojen maddeler taşıdığı kanıtlanmıştır. (Japon Bilim Adamı Nagivara)

Japon Bilim Adamı Nagivara, taze buğday çiminde bu maddeyi etkisiz hale getiren enzimler ve amino asitler bulmuştur.

- Buğday çimini evde üretebilir miyiz?

- Evde de üretilebilir, küçük bir saksıda bile üretilebilir ve olduğu gibi yenebilir, evde üretemeyenlere tavsiyemiz ise buğday şırası üretmeleri....

- Buğday şırasını herkes üretebilir mi?

- Evet herkes üretebilir.

- İsterseniz tarif edeyim.

Bir bardak aşurelik buğday, önce tertemiz yıkanarak bir litrelik cam kavanoza konur.

Üzerine 3 bardak su klorlu olmamak şartıyla ilave edilir.

Kavanozun ağzı bir tülbentle kapatılarak serin bir yerde 24 saat bekletilir.

Bu ilk su kullanılmaz, dökülür.

Kavanoza yeniden 3 bardak su ilave edilir.

24 saat bekletildikten sonra oluşan yarı gazozlu su içilmek üzere bir kaba aktarılır.

Böylece bir bardak aşurelik buğdaydan kış aylarında günde 5 kez, yazın ise günde 3 kez şıra alınır.

Buğday şırasının lezzeti bazılarına itici gelebilir.

O takdirde her şıra bardağına bir C vitamini tableti eklenirse, nefis bir içecek ortaya çıkar.

- Az önce sözünü ettiğimiz 'laetril' buğday çiminden başka nelerde bulunur?

Çünkü anlaşılıyor ki, 'laetril' kanserin tedavisinde en etkin maddelerden biri...

Elmanın çekirdeğini de yiyin!

- Evet, Türkiye'de en kolay laetril'e ulaşabileceğimiz yer acı badem ve kayısı çekirdeğidir.

Ayrıca laetril elma çekirdeğinde de vardır. Elmanın çekirdeği yenilirse çok da iyi olur. Amerika'daki ilaç sanayinin maşaları bu 'laetril' adlı ilacı yasaklatmayı başarmışlardır ama Meksika'da satılan 'laetril' bu ülkeden alınıp kaçak olarak ABD'ye sokulmaktadır.

Laetril, vitamin ve minerallerle verildiğinde çok daha iyi sonuçlar alınmaktadır.

'Kanserin Ölümü' adlı kitabında Manner, laetril ile yüzde 90 başarı kazandığını söylemişti.







- Acı badem ve kayısı çekirdeği de laetril içeriyor öyle mi?

- Evet öyle. Türkiye'de acı badem ve kayısı çekirdeğinin sıkça tüketildiği yerlerde resmi bir istatistik yok ama kanser vakalarının az olduğuna inanılıyor. Resmi istatistik yapılan bir ülke var...

Pakistan'a komşu küçük bir prenslik olan Hunzakut'ta şimdiye kadar hiç kanser olayına rastlanmadı.

Hanzakut'un özelliği temel besinleri kayısı ve kayısı çekirdeği...



- Dünyada bugün kullanılmakta olan kemoterapi ve radyoterapi bağışıklık sistemini bozduğunu iddia ediyorsunuz alternatif tedavilerin bir sıralamasını yapsak en öne hangisini koyarsınız?

- Önceliği bağışıklık sistemini güçlendiren tedavilere veririm, daha sonra biyolojik tedaviler ve bitkisel tedaviler gelir.

Bağışıklık sistemi konusunda Alman doktor Issel'in tüm beden tedavisi bugün bu ülkedeki 60/70 klinikte başarı ile uygulanmaktadır.

Başarılı bir yöntem: Tüm beden tedavisi

- Tüm beden tedavisi nedir?

- Joseph Issel de bizim gibi kanseri lokal bir hastalık olarak değil, tüm vücudu ilgilendiren sistemik bir hastalık olarak ele alıyordu.

Ona göre vücutta sürekli olarak kanser hücreleri ürüyor fakat sağlıklı bir bağışıklık sistemi bu hücreleri hemen tahrip ediyordu.

Issel'in bir diğer tedavi yöntemide, ayda bir olmak üzere, özel olarak muamele görmüş bir kolibasil aşısı olan Pyrifer ile ateş şoku tedavisi idi.

Bu yöntemle hastadan bir miktar kan alınıyor, bunu ozon oksijen birleşim ile karıştırarak yeniden hastanın damarından enjekte ediyordu.

Binlerce kanser hastası bu yöntemle iyileşmişti.

Eski Sovyetler'de, şimdiki Rusya'da bu yöntem halen kullanılıyor.



Dr. Serap KIRMIZI

Uludag University

Faculty of Science and Arts

Department of Biology

16059 Gorukle/Bursa TURKEY
















11 yorum:

  1. Eski Rusya'da dahi kullanılmışsa dikkate almalı. Onlar ilaç sanayiinden çok alternatif tıbba güveniyorlar daha çok ve bence başarılılar bu konuda.. İnşaallah inşallah derde deva olur.

    YanıtlaSil
  2. Babamı kanserden kaybettim. Çaresizlik arayışa sokuyor insanı. O durumdaki insanlar nelere bel bağlıyor bunu yaşayanlar bilir. Bu konuda istismara çok açığız ama burada verilen örneklerin zararlı olmayacağı ortada. Yine de kesin çözümmüş gibi lanse edilmesine karşıyım. Bir destek önerisi olarak sunulabilir. Tüm kanser hastalarına şifalar diliyorum.

    YanıtlaSil
  3. Kanser kelimesi bile beni çok etkiliyor. Ben de babamı ve dedemi akciğer kanserinden kaybettim. Ailede ve çevremde de çok kanser hastası var.
    Allah (c.c.) tüm hastalara acil şifalar versin inşallah.
    Ve diliyorum ki tedavisi mümkün olsun.
    Paylaşım için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  4. mevdoş abla ben geçen sene 32yaşında bu illetle tanıştım meme ........ tedavimde hiçbir zaman bu tip şeylere yer vermedim ve hala da yer vermiyorum ben herşeyi insanın kendi iç huzuruyla halledebileceğine inanıyorum benim 4 yaşında bir kızım var ve onun için bu mücadeleyi hiçbir zaman bırakmıyacağım onun yüzüne bakmam zaten yaşam sebebim bunun yanındada sağlıklı beslenmek heralde üstesinden gelmeye yeter sevgiler:)

    YanıtlaSil
  5. Deli anne :İnşallah diyelim canım.Çimlenmeyi ara ara yaparım ben ama iyi geliyormu bilemiyorum tabi.
    Begonvilli ev:Sağlıklı beslenme adına her sebzeyi yiyoruz .Meyvenin sebzenin neye zararı olacak ki.Tabiki bu tür şeylere bel bağlamamak lazım.Tıp ilerledi şimdi .
    Fikir projeleri:Geçmiş olsun bitanem bende senin gibi düşünenlerdenim herşeyi beynimizle hallediyoruz.Pozitif düşünmek sevdiklerimiz bizi hayata bağlıyor.Kızını öpüyorum.Sen yine de kayısı ye ama olurmu:)

    YanıtlaSil
  6. Okuyan:Kanser ne biçim bir illetse moda oldu.Hepimizin etrafında 1-2 tane kanser hastası var mallesef.Bitkinin sebzenin ,meyvenin kime zararı varki abartmadan yendiği taktirde .Sevgiler.

    YanıtlaSil
  7. Maalesef son bir kaç yıldır çok sık duyar olduk bu hastalığın adını.Dedemi lenf bezi kanserinden kaybettik uzun zaman oldu gerçi ama sapasağlam adamcağız bir hafta içerisinde vefat etmişti:(
    Evlerimizden sevdiklerimizden uzak olur inşallah:((

    YanıtlaSil
  8. bugday basli basina cok yararli bir besin gercekten, ama bol bol sebze meyva tüketelim derken sadece mevsime ait olanlarini yemek gerekiyor, özellikle kanserden uzak kalabilmek icin önemli, ve aslinda kimyasal üretilen her tür gida ve icecekten uzak durmali.. tüm hastalara sifa diliyorum.

    YanıtlaSil
  9. Çok ilgimi çekti Mevdoşcum teşekkür ederim paylaştığın için. Evdekilere de okudum şimdi, buğday şırası içmeye karar verdik.

    YanıtlaSil
  10. E şimdi ben sevinmiyim de kim sevinsin.

    Malatya lı anne Çiğdem

    YanıtlaSil
  11. Blogunuzun izleyicisi oldum. Yararlı bilgilerinizi dikkatle okudum. İnsancıl davranışınızı kutlar, sizi de benim bloguma beklerim. Dost selamlar.
    www.erhantigli.blogspot.com

    YanıtlaSil