3 Ekim 2011 Pazartesi

Kırlangıçları çok sevdim

Kırlangıçları hep çok sevdim.

Ayvalık'ta bir açık hava otelindeyim, resepsiyon da açıkta.

Resepsiyonun köşesinde bir kırlangıç yuvası var; üç yavru, kafalar dışarda,

gagalar açık.

Anne ve baba gidip gelip yiyecek getiriyorlar ve ayrı zamanlarda geldikleri

için birbirlerini görmüyorlar. AİLE BAĞLARI

Anne birinci yavruya yem veriyor, birazdan baba gelip ikinciye, anne tekrar

geldiğinde üçüncüye, baba gelip birinciye. İnanılır gibi değil, sırayı hiç

şaşırmadılar: ADALET.

Akşama doğru sudan çıktım, baktım yuvaya siyah bir kedi yaklaşmış.

O ufacık ana baba canhıraş bir şekilde dalıp, çıkıp kediyi uzağa kadar

kovaladılar: CESARET.


Otel sahibi şunları anlattı:

Bahar başlarında göçten döndüklerinde yuvanın bulunduğu bölümün kapalı

olduğunu görünce, resepsiyon görevlisinin kaldığı odaya girip çıkıp onu





uyandırmışlar: AKIL.
Sabah su içmek için fiskiyenin üzerinde dolaşıp çığlıklar atıyorlardı, ta ki

fiskiye açılana kadar: İLETİŞİM.

Yuvalarını öyle bir yaparlar ki yıllarca dayanır: KALİTE.

Yazları sıcak ülkelere göç ederler: YENİLİK.

Onların yaptığı yuva, diğer kuşların saman çöplerini üst üste koyarak

yaptığı dingildik yuvalara hiç benzemez.

Benzer bir yuva yapabilen başka bir kuş yoktur: FARKLILIK.


Hiç kırlangıçları bir yerde pineklerken hatırlıyor musunuz?

Devamlı uçarlar: ÇALIŞKANLIK.


İnanılmaz hızlıdırlar, su zerresini havada yakalarlar: HIZ.

Binlerce mil uzaktan hep aynı yuvaya dönerler.

Ömürlerinin sonuna kadar yuvalarına bağlıdırlar: YURT SEVGİSİ

Ben Kırlangıçları hep çok sevdim.

Uyuşuklaştırılmaya çalışılan yeni nesil Türk gençlerine,

zekası yeterince mevcut ama cips-kola-hamburger-playstation oyunlarla

dünyaları basitleştirilmeye ve daraltılmaya çalışılan,

her yerde cep telefonu ile konuşma ve ipod ile pop müzik dinlemeye sevk

edilerek kulaklıkla dolaşıp, yerde yatan kaza yapmış yaralıya bile bakmadan geçebilecek duyarsızlığa kanalize edilen, survivor- kutu kutu manyaklıklarını kaçırmayan ama -hakiki - haberleri izlemeyen ,

babası çalıştığı fabrika kapandığı için işsiz olduğu halde alış veriş

merkezlerinde herşeyi ithal kullanmaya

alıştırılmak istenilen, bu güzel ülkemin geleceği, aydın gençliğimize bir

sinyal, bir başlangıç olsun..

Kuş kadar bile olamayanlara...




--

M.Tarık Çetin

12 yorum:

  1. Bilmezdim kırlangıçların bu kadar özelliği olduğunu. Öğrenmiş oldum ablacım, çok teşekkürler:)

    YanıtlaSil
  2. ne güzel bir yazı teşekkürler:)
    hele son cümle çok anlamlı olmuş:)

    YanıtlaSil
  3. Yazıyı çok beğendim Mevdoşcuğum. Paylaşım için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  4. muhteşem bir paylaşım... kırlangıçları severdim ama özelliklerinden haberim yoktu...
    çok teşekkürler...
    sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  5. ''Kuş aklı işte ''diyenlere gelsin bu yazın !

    YanıtlaSil
  6. Güzel bir yazı paylaşım için teşekkürler:)Kırlangıçların ne çok özelliği varmış da biz bilmiyormuşuz..
    Sevgiler:)

    YanıtlaSil
  7. Ne kadar güzel izlemişin. ne kadar doğru tesbitler.yazıyı okurken onları görür gibi oldum.teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  8. Bayıldım yazıya bir daha bir daha okuyacağım. bu arada kırlangıç yuvaları nasılda güzel bir inşaat örneğidir. Benim gördüklerim gözlemlediklerim bu resimdeki gibi değil. Duvar köşelerine minik bir delikle alçı gibi bombeli olanlardan nasıl yapıyorlar o sıvayı diye hep hayret etmişimdir ve bu kadar güzel mükemmel bir yuva yapan canlı yoktur herhalde gördüğüm derken arılar geldi aklıma şimdi...varmış:)) teşekkürler bu güzel paylaşım için.

    YanıtlaSil
  9. bayıldım çok güzel bir yazı:)

    YanıtlaSil
  10. Kırlangıçları ben de severim ama bu kadar güzel anlatamazdım. İşte bu da yetenek :)) Kaleminize sağlık Mevdoş' cuğum.

    YanıtlaSil
  11. Kırlangıçları ve yavrularını çok severdim. Şimdi daha çok seviyorum.

    YanıtlaSil